(bir şeyi) takmamak

Kullanım örnekleri

(bir şeyi) takmamak
breeze past (something)
icon arrow

breeze

Phonetic: "/bɹiːz/"

Part Of Speech: noun


Definition: A light, gentle wind.

Example: The breeze rustled the papers on her desk.


Definition: Any activity that is easy, not testing or difficult.

Example: After studying Latin, Spanish was a breeze.


Definition: Wind blowing across a cricket match, whatever its strength.


Definition: Ashes and residue of coal or charcoal, usually from a furnace. See Wikipedia article on Clinker.


Definition: An excited or ruffled state of feeling; a flurry of excitement; a disturbance; a quarrel.

Example: The discovery produced a breeze.


Definition: A brief workout for a racehorse.

icon arrow

breeze

Phonetic: "/bɹiːz/"

Part Of Speech: verb


Definition: (usually with along) To move casually, in a carefree manner.


Definition: To blow gently.


Definition: To take a horse on a light run in order to understand the running characteristics of the horse and to observe it while under motion.

icon arrow

past

Phonetic: "/pɑːst/"

Part Of Speech: verb


Definition: To change place.


Definition: To change in state or status


Definition: To move through time.


Definition: To be accepted.


Definition: In any game, to decline to play in one's turn.


Definition: To do or be better.


Definition: To take heed.

icon arrow

past

Phonetic: "/pɑːst/"

Part Of Speech: noun


Definition: The period of time that has already happened, in contrast to the present and the future.

Example: a book about a time machine that can transport people back into the past


Definition: (grammar) The past tense.

icon arrow

past

Phonetic: "/pɑːst/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Having already happened; in the past; finished.

Example: past glories


Definition: (postmodifier) Following expressions of time to indicate how long ago something happened; ago.


Definition: Of a period of time: having just gone by; previous.

Example: during the past year


Definition: (grammar) Of a tense, expressing action that has already happened or a previously-existing state.

Example: past tense

icon arrow

past

Phonetic: "/pɑːst/"

Part Of Speech: adverb


Definition: In a direction that passes.

Example: I watched him walk past


Definition: Passing by, especially without stopping or being delayed.

Example: Ignore them, we'll play past them.

icon arrow

past

Phonetic: "/pɑːst/"

Part Of Speech: preposition


Definition: Beyond in place, quantity or time.

Example: count past twenty


Definition: No longer capable of.

Example: I'm past caring what he thinks of me.


Definition: Having recovered or moved on from (a traumatic experience, etc.).

Türkçeden İngilizceye En Hızlı Çevirmen

Hızlı bir İngilizce'den Türkçe'ye çeviriye ihtiyacınız olduğunda arkadaşlarınıza ve ajanslara başvurmayı bırakın. Kendinizi uygulamamızla donatın ve bunu kendiniz, daha hızlı ve daha doğru bir şekilde yapmak için devasa kitaplığımızdan yararlanın. Uygulamalarımız iPhone, iPad, Mac ve Apple Watch ile yerel olarak entegre olur. Ayrıca, sınıfının en iyisi Safari, Chrome, Firefox, Opera ve Edge uzantılarımızla favori tarayıcınızı özelleştirebilirsiniz. Facebook sayfamızı ziyaret edin ve sütunumuzu okuyun - yeni gönderilerimizden bazıları burada görünecek. Teşekkürler!

Belki tercümanlık mesleğinde ustalaşmak istersiniz? Sitemizle eğitiminiz hızlı ve kolay olacak! Çevirmenler çeviri yaparken çeşitli becerilere ve materyallere ihtiyaç duyarlar. Çevirmenlerin genel özellikleri çevrilecek olan erek dile ve kaynak dile çok iyi hakim olmak, okuduklarını ve duyduklarını iyi anlamak ve iyi bir hafızaya sahip olmaktır. Fonetik, gramer ve cümlelerdeki kelime örnekleriyle birlikte kapsamlı bir kelime, deyim ve ifade kitaplığına sahip çevirmenimiz ilk kez kullanışlı bir materyal olarak kullanılabilir.Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.